EĞİTİM:
İçmesu Köyümüzde Eğitim, Resmi olarak 1968-69 Eğitim-Öğretim yılında, köye okul açılması ile başlamıştır. Fakat okul açılmadan önce, komşu köy olan Eğrianbar İlkokulunda, köyün erkek olan çocukları ve gençleri okurlardı. Tabiki yaya olarak patika yollardan okula gidilir, yollarda özellikle Kirezöreni mahallesinden geçerken mutlaka büyük gençler ve çocuklar TOPLUCA gidilirdi ki nedeni, köpeklerin saldırmasından korunmak için bu tedbirler alınırdı. Köyümüz İçmesuya okul, eski medreseden dönme, tek odalı bir yere açıldı ve bu yer MEDRESE mevkiindedir. Beş sınıf bir arada tek öğretmen olarak eğitim faaliyetleri sürdürülürdü. Tabiki okul köyün içinde olduğu için bütün halk kız çocuklarını da okula göndermeye başlamıştır. Daha sonraki yıllarda Türkiye genelinde 1990 lı yılların başında Taşımalı Eğitime geçilmesi ile okulunda öğrencisi az olduğundan, yine ilk başlanılan yere Eğrianbar Köyü İlköğretim Okuluna taşımalı olarak gidilmeye başlanmıştır. Şu anda mevcut okul harabe haldedir.

Eski okul.(Kapalı).Öğrenciler Taşımalı Eğrianbara gidiyor.
OKUL YILLARINDAN BİR KAÇ ANI:
FAZLI ŞENLİKOĞLU ve ÖĞRETMENLER: Köye gelen bütün öğretmenler ilk ilgilenen Fazlı ŞENLİKOĞLU olurdu. Okul mesai dışında ve zaman zaman mesai içinde de hep beraber olurlardı. Tabiki burası köy yeri ve bağ bahçe işleri var. Öğretmenler Şenlikoğlunun işlerinede yardımcı olurlar, ara sıra bütün öğrenciler hep beraber gidilirdi. Bir seferinde Bekillerin Mehmet, Şenlikoğlunun mısır tarlasına çalışmaya gitmeye itiraz ettiği için bir güzel dayak yediğini hatırlıyorum.
ÖĞRETMENİM ANNEM KARTOPUNA GÖNDERDİ: Bir kış günü, İsinlerin (Hüseyin ÇELEBİ), Davut sabahtan okula geç geliyor ve öğretmeni tabiki sorguya çekiyor, neden geç kaldığı için. Davut Çelebi ellerini ovuşturarak, koltuğun altında tabiti iki dal odun, öğretmene derdini anlatmaya çalışıyor. Diyor ki "Öğretmenim anam kartopuna göderdi, onun için geç kaldım !", deyinci Öğretmende oğlum ne kartopu" diyor. Kartopu oynamanın zamanımı diyor ve diğer yetişkin öğrenciler durumu anlıyorlar ve olaya açıklık getiriyorlar. Öğretmenim annesi Davut arkadaşımızı bahçeye kartopa (Patates) eşmeye göndermiş. Öğretmende durumu anlıyor ve Davut Çelebi ye ceza vermiyor.
KÖYDE İLK TOPLA BULUŞMA VE VOLEYBOL SAHASI: Öğretmenimiz Talip KOÇ, okulun bahçesi olmadığı için, okulun arka tarafında bulunan küçük düzlüğü, tepe olan yeri bizlere kazdırdı ve çevresine de duvar ördürerek bir voleybol sahası kadar yer ortaya çıktı. Takibi taşlık bir alan olduğu için bu çalışma günler sürdü. Bahçelerden iki voleybol direği getirdik yerine diktik ve iptende Voleybol ağını çektik ancak bir sorun vardı. Top sahanın dışına çıktığında yuvarlanarak metrelerce aşağılara gidiyor ve getirmek zaman alıyordu. Sonra ona da bir çözüm bulunda ve uzun uzun fındık ve diğer ağaç dalları getirildi. Sahanın uçurum kısmına bir güzelce örüldü ve bir nebze de olsa topun uçuruma yuvarlanması önlendi. O topa vurmanın zevki, çelik-çomak oyunundan başka böyle bir oyun oynamış olmanın zevki anlatılmaz yaşanır.
KÖYÜMÜZ MAHRUMİYET BİR KÖYDÜ ANCAK ÖĞRETMENLER ÇOK MEMNUNDULAR: Neden memnun olunmasın. Köylü ilk olarak bir devlet adamı, kravatlı birini görüyordu. Her gelen öğretmene nasıl yardımcı olacağını şaşırıyorlardı. Süt, yoğurt, yumurta köylülerden gelir, halk ve öğrenciler odununu dağdan getirir, kırar ve öğretmenin kapısına dizerlerdi. Köyden Çalcaya ve Dereli ye veya başka yere giderken mutlaka bir at veya katır tahsis edilirdi. Köyden ayrılan öğretmenler de üzülerek ayrılırdı.
İLK ÖĞRETMENLERİMİZ:
1-Mehmet KEŞMER :1968-69 Köyümüzün ilk öğretmeni.
2-Talip KOÇ.(Gümüşhane li olup, vefaat etmiştir.)
3-Sabahattin ADIYAMAN.(Sapanca dan olup, ailesi ile burada yaşamaktadır. Öğrencileri Hasan YAZAR ve Adem AYDINOĞLU zaman zaman ziyaret etmektedirler.)
4-....
5-....
6-....
KÖYDE HAYAT
Köy Evleri: İçmesu Köyü bütün Karadeniz Bölgesinin köyleri gibi dağlık ve geniş bir alana serpiştirilmiş haldedir. Genellikle her ev, hane kendi arazisi üzerinde kurulmuş olup, evler biribirlerini bir hayli uzak mesafelerdedir. Evlerin yapılışları ilk zamanlarda (köyün kuruluş yıllarında), temeli taş duvarlar üzerinde, binanın arka kısmı yine duvar, diğer bölümleri ahşap içi taş dolma ve üzeri ya tahta ile veya sıva ile kapatılmakta, çatısı ise hartamadan, daha sonra çinkodan yapılmadır. Evlerin altı hayvan barınağı ve ahır olarak kullanılmakta, evin içinde mutlaka bir ocak bulunmaktadır. Yine ilk zamanlarda evlerde oda bölmeleri tahtadan olup, odanın birinde, ocağın yan tarafında kapaklı banyoluk bulunur, mutfak eşyaları, tahta tereklere konur, evin girişinde mutlaka kapı altında bir kedi deliği bırakılırdı.Pencereler tahta kapaklı olur, taban ve tavanlar tahtadan olurdu. Son yıllarda ise yapılaşma daha çok modern anlamda betonarmadan olup, yörenin yağmurlu ve rüzgarlı olması nedeniyle çatılar yine çinkodan yapılmaktadır.

Temeli Taş Duvardan yapılmış, üstü ahşap dışı sıva, çatısı çinkodan olan örnek bir ev tipi.

Köyde yapılaşma betonarma binalar şeklinde olmakta.
ARICILIK
İçmesu Köyü doğa ile iç içe ve arıcılık yapmaya müsait bir ortamdır. Ancak son yıllarda fındık ilaçlamaları arıcılığa büyük zarar vermiştir. Köyün hemen hemen bütün hanelerinde azda olsa bir kaç kovan bulunur ve bu ihtiyaçlar için yapılır. Yanlız bir kaç aile, Valıtlı Hasan ve Abdullah Mutlu ile azda olsa imam Mustafa Yazar ticari amaçlı arıcılık yapmaktadırlar. Hatta özellikle Erzurum ve çevre illere arıları götürüp, bal üretmektedirler. İçmesu köyünde üretilen bal ACI BAL, halk dilinde deli bal dır. Bu bal tam bir şifa kaynağı ve ilaç niteliğindedir. Fazla yendiğinde, tansiyon düşmesi olur ve bal tutması gerçekleşir. Onun için buralarda üretilen baldan az miktarda yenilmeli. Önceleri değişik kovanlarda, kütük kovan v.s de üretilen bal günümüzde fenni kovanlarda üretilmektedir.

Fenni kovan.Kat atılmış.
YAYLACILIK
İçmesu Köyünde, yazın yaylaya gidilir, kışın cenik'e. Yayla olarak Demirgelişi, Karadepe, Kuzugöl yaylaları tercih edilir. Ağırlıklı olarak Demirgelişine Mayıs aylarında gidilmeye başlanır ve Eylül aylarında geri ceniğe dönülür. Yaylacılık özellikle hayvancılığın yoğun olduğu senelerde, peynir, çökelek, yün ve hayvanların beslenmesi için yapılırkken, son yıllarda hayvancılığın azalması ile yaylalara rağbet azalmıştır. Peyniri Deri peyniri olup çok meşhurdur. Geçmiş yıllarda yaylaya hayvanlarla beraber bir gece yolda konaklama yapılarak iki günde dağ yolundan gidilirken günümüzde arabalarla Dereli den dolaşma, bir kaç saatte çıkılmaktadır. Yaylacılık nerede ise TATİL yapma yeri olarak kullanılmaya başlanmış durumda. Son yıllarda bu anlamda Karadenizde YAYLACILIK TURİZMİ gelişme kaydetmektedir. Kümbet Şenlikleri Temmuz ayının ikinci haftasında yapılmakta olup, bu şenliklere yurdun her yerinden özellikle İstanbul ve Ankaradan yoğun katılım olmaktadır.

Yazın Yaylada çocuklar gönüllerince eğlenmekte ve tatil yapmaktalar.

Koyunlar ağıla gelmiş sağılmayı beklemekteler.
KÖYDEN EĞİRİANBAR İLKÖĞRETİM OKULUNA GİDEN ÖĞRENCİLERİMİZ:
S.NO
|
ADI VE SOYADI
|
SINIFI
|
ANNE-BABA ADI
|
1
|
|
|
|
2
|
|
|
|
3
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
LİSE'DE OKUYAN ÖĞRENCİLERİMİZ:
S.NO
|
ÖĞRENCİNİN ADI VE SOYADI
|
OKUDUĞU OKUL-SINIFI
|
ANNE BABA ADI
|
TELEFON NO
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÜNİVERSİTEDE OKUYAN ÖĞRENCİLERİMİZ:
S.NO
|
ÖĞRENCİNİN ADI VE SOYADI
|
OKUDUĞU OKUL-SINIFI
|
ANNE BABA ADI
|
TELEFON NO
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DEVLET VEYA ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞANLARIMIZ:
ADI VE SOYADI |
İŞ ADRESİ VE ÇALIŞTIĞI İŞİ |
TELEFON |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
EMEKLİ OLAN BÜYÜKLERİMİZ:
ADI VE SOYADI |
OTURDUĞU ADRESİ |
TELEFON NO |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|